30 Kasım 2015 Pazartesi

Kitap Tanıtımı | Harry Potter ve Felsefe Taşı Resimli Özel Baskı

Ay ay ay ay! Şimdi size yazmayı en en en çok istediğim yazıyı yazacağım. Beni instagramdan takip ediyorsanız benim Harry Potter'a olan büyük aşkımı da muhtemelen biliyorsunuzdur. Bana okumayı sevdiren, defalarca okuduğum seri Harry Potter. Kitapları kadar filmlerine de ayrı bir sevgi beslerim bu serinin. En az 5'er kere izlemişimdir :D 



Bu muhteşem baskı alınacaklar listemin en üstünde yer alıyordu. Ama biricik sevgilim benden önce davranıp yıldönümümüzde kitapla çıkıp geldi. Yaşadığım mutluluğu anlatmam mümkün değil inanın ki, bunu ancak Harry Potter'ı benim kadar sevenler anlayabilir. Kitabı aldığım günden beri yani tam 12 gündür her gece biraz okuyup biraz sayfalarında gezinip öyle uyuyorum.

Şimdi size kitabın içinden bir kaç sayfanın fotoğrafını koyacağım ki illüstrasyonların ne kadar harika olduğunu görün.





Yurt dışında,  6 Ekim'de Harry Potter ve Felsefe Taşı'nın, içinde 110 adet renkli illüstrasyonun yer aldığı özel resimli bu baskısı satışa sunulmuştu. Serinin yurt dışındaki yayıncısı her yıl 1 Harry Potter kitabını illüstrasyonlu versiyonuyla yayınlamayı planladığını da bildirmişti.



Yapı Kredi Yayınları da canlarım sağolsunlar ödüllü İngiliz çizer Jim Kay'in imzasını taşıyan bu harika baskıyı, Ülkü Tamer'in çevirisiyle bizlerle buluşturdu.











'Bir şeyin adından korkarsan, kendisinden daha çok korkmaya başlarsın.'

'Dilediğin kadar para, dilediğin kadar yaşam! Birçok insanın hemen isteyeceği iki şey - asıl sorun, insanların kendileri için en kötü şeyleri isteme tutkuları.'

'Hem güzel, hem korkunç bir şeydir gerçek, çok özen ister.'





Gir bakalım, yabancı, ama dikkat et, sakın
Kendini koyverip de hırsa kapılmayasın,
Alın teri dökmeden köşe dönme hevesi
Canına okur sonra, bak bizden söylemesi, 
Senin olmayan bir şey yürüteceksen unut
Aklını başına al, sonrada kendini tut,
Hırsızlığa kalkarsan, bir daha düşün yine,
Başka şeyler bulursun çil altınlar yerine.









Motosiklet kocamandı gerçi, ama onu kullanan adamın yanında hiç kalıyordu. Sıradan bir adamın yaklaşık iki katı kadar uzun, en az beş katı kadar da şişmandı. Dudak uçuklatacak kadar iri ve yabaniydi- çalıya benzer siyah uzun saçlarıyla sakalı yüzünün büyük bölümünü örtüyordu, çöp bidonu kapakları büyüklüğünde elleri vardı, deri çizmeli ayakları yunus yavrularına benziyordu. Uçsuz bucaksız, kaslı kollarında battaniyeden bir bohça tutuyordu.





'Öyleyse ateş yak!' Harry boğuluyordu.
'Evet… Tabi ki… ama odun yok ki!' diye ciyakladı Hermione, ellerini ovuştururken.
'SEN ÇILDIRDIN MI!' diye böğürdü Ron. 'SEN BİR CADI MISIN DEĞİL MİSİN!'











İçinizde hala Harry Potter okumamış olanlarınız kalmış mıdır bilmiyorum, ama eğer şuan bu yazıyı okuyorsanız ve ben Harry Potter okumadım diyorsanız koşun kitapları almaya başlayın diyorum size. O dünyanın içine bir kere girdiniz mi inanın bir daha çıkmak istemeyeceksiniz.

23 yaşına geldim ama hala Harry Potter benim en sevdiğim seri, ve ben hala o dünyada kaybolmaya bayılıyorum.
Kesinlikle bir çocuk serisi olmadığını söyleyebilirim size. Bence hala okumadıysanız, okuyun.





Ben çok keyif alarak okuyorum bu harika baskıyı, umarım sizlerde benim kadar keyif alırsınız.
Buraya kadar okuduysanız teşekkür eder, bol kitaplı günler dilerim :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

back to top