8 Kasım 2016 Salı

Kitap Yorumu | Genç Elitler - Marie Lu

Orijinal Adı: The Young Elites
Türkçe: Genç Elitler
Yazarı: Marie Lu
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Sayfa Sayısı: 368



ONLAR HAYATTA KALANLAR, LİDERLER, SAVAŞÇILAR.
ONLAR GENÇ ELİTLER.
 
Adelina Amouteru, ölümcül bir hastalıktan kurtulmuştur. On yıl önce ülkesini kasıp kavuran kanlı humma vücudunda tuhaf izler bırakmıştır. Fakat hastalığı atlatanların bazılarında, başka şeyler de kaldığı rivayet edilmektedir… Gizemli ve sıradışı yeteneklere kavuştuklarına inanılan bu insanların kimlikleri gizlidir ancak onlara Genç Elitler denmeye başlamıştır.
Teren Santoro, Kral için çalışmaktadır. Engizisyon Mihveri’nin lideri olarak görevi, tehlikeli olduğuna inandığı Genç Elitler’i bulmak ve onlar ülkeyi yok etmeden onları yok etmektir ama aslında Teren hepsininkinden büyük bir sır saklamaktadır.
Enzo Valenciano, Hançer Cemiyeti üyesidir. Bu gizli Genç Elit grubu, kendilerinden olanları Engizisyon Mihveri’nden önce bulmaya çalışmaktadır ama Adelina’yı bulduklarında onun şimdiye dek görmedikleri güçlere sahip olduğunu keşfedeceklerdir.
Birbirinden apayrı savaşlar sürdüren bu üçlünün yolları hiç beklenmedik şekilde kesişecektir. Ancak hepsinin emin olduğu tek şey vardır: Karanlık bir intikam ve yok etme arzusuyla yanıp tutuşan Adelina’nın güçlerine bu dünyada yer yoktur.
 


“Bu kitabı eline alanlar büyülenmeye hazır olsun… Tabii bir de serinin devamına.”
Booklist
 
“Lu, karakterlerinin müthiş hatalar yapmasına izin vererek çıtayı gerçekten yükseltiyor… Tekrar tekrar ziyaret etmek isteyeceğiniz bir dünya.” 
New York Times Book Review 
 
“Lu ‘romantizmle olgunlaşma’ formülünden çark ederek sevgi temasının içinde yer alan pek çok hissi tek tek ele almış… Bu kitapta ne Adelina ne de okurlar için huzur var. İhanet, ölüm tehditleri ve reddedilmenin hissedilmediği tek bir güvenli bölge bile yok.”
Publishers Weekly 
 
“Gerçekten sürükleyici fantastik eserlerin hayranları için kaçırılmaz bir fırsat.” 
Kirkus Reviews
 
“On dördüncü yüzyılda ve korkunun güç anlamına geldiği bir dünyada geçen bu fantastik eserde Game of ThronesX-Men’le karşılaşıyor. Bu epik fantazya her şeyin değişeceğinin rivayet edildiği ikinci kitabı dört gözle beklemenize sebep olacak.” 
Shelf Awareness
 
“Heyecan yüklü ve dopdolu bu öyküde nabzınızı hızlandıracak dövüş sahneleri, kalbinizi durduracak kadar kıl payı kurtuluşlar ve yıkıma sürükleyen ihanetler var.”
The Bulletin of the Center for Children’s Books
 
“Lu, Genç Elitler ve Adelina’nın hikâyesini örerken her sayfaya büyüsünü katmış. Hiçbir şey göründüğü gibi değil.”
VOYA
 
“Lu unutulmaz ve büyüleyici bir tarihi fantazyayı, tüm gençlerin tecrübe ettiği kendini kabul sorunuyla boğuşan, güçlü bir kadın kahramanla harmanlamış. Bu yeni seri hem eski takipçilerini etkileyecek hem de yepyeni hayranlar edinmesini sağlayacak.”
School Library Journal


Uzuuuun bir aradan sonra tekrardan merhaba :') Size bir sürü mazeret sıralayabilirim elbet ama yapmayacağım. Açıkçası instagram hesabımı ve burayı aynı anda yürütmek bana biraz zor gelmişti üstüne birde bilgisayarım bozulunca saldım gitti. Ama dönüyorum, çünkü blogumu özledim :') En azından dönmeyi planlıyorum. Elimden geldiğince. Dönüşümü de son okuduğum ve tüm zamanların favorilerine eklediğim Genç Elitler ile yapmaya karar verdim. Hazırsanız kemerleri bağlayın :')



Şuanda içimdeki hislerle boğuşuyorum çünkü Marie Lu kalbimi ellerinin arasına aldı, sıktı, parçaladı. Resmen kalbimde bir ağırlık peyda oldu. Kitap boyunca her sayfayı yüreğim ağzımda okudum fakat o son 60-70 sayfa içimdeki bütün enerjiyi söktü aldı. Allak bullak oldum. Ve kitaba BAYILDIM. Bu nasıl bir hayal gücüdür. Marie Lu ile bu kitapta tanıştım ama Efsane serisini bir an önce okuyacağıma eminim. Kitaplar elimde zaten olduğu için daha fazla bekletmemeliyim diye düşünüyorum. Efsane serisinin seveni kadar sevmeyeni de var fakat bu kitap ile yazara bu kadar hayran olmuşken ben sevenler tarafında olacakmışım gibi hissediyorum.



Beni bu kadar ters köşe eden bir kitap son zamanlarda okumamıştım. Ve bu kitap öyle iyi geldi ki. Bu denli ters köşeye düşmemin tek sebebinin de Adelina olduğunu belirtmeliyim. Okuduğum en güzel karakterlerden birisiydi Adelina. Öyle güzel dedim diye iyi olduğunu da sanmayın. İçindeki kötülüğün iyiliğe baskın geldiği bir karakter Adelina. Yaşadığı şeyler, herkes tarafından geride bırakılması, küçüklüğünden beri birike birike içinde kocaman bir kötülük yumağı oluşturmuş. Ama bir yandan da karşısındaki insanlardan sevgi gördüğünü hissettiğinde içindeki iyiliği açığa çıkarıyor. Beklediği tek şey koşulsuz iyilik. İşte karakterimizin çalkantılı ruh hali de kitabı öngörülemez yapıyor. Çünkü neye nasıl tepki vereceğini kestiremiyorsunuz. İçinde inanılmaz bir güç var ve Adelina bunu fark ettikçe güçleri ile daha zor başa çıkmaya başlıyor. 



Güçlerden bahsetmişken kısaca konusuna da değinmek istiyorum. Kanlı hummanın esir aldığı bir ülkede yetişkinler bu hastalıktan sağ kurtulamazken çocuklar işaretlenmiş birer malfetto olarak hastalığı atlatırlar. Ve bu malfettolardan bazılarında özel güçler ortaya çıkar. Özel yeteneklere sahip bu malfettolara halk Genç Elitler ismini verir. Kimisi ateşi kontrol edebilirken, kimisi yanılsamalar yaratabilir. Ve hepsi vücutlarında birer malfetto olduklarını ortaya koyan işaretler taşırlar. Örneğin Adelina hastalık sırasında bir gözünü kaybetmiştir ve saçları da gümüş renginde parlamaktadır. Enzo, kan kırmızısı saçlara sahiptir. Yani hepsi bir şekilde işaretlenmiştir.


İnsanların büyük çoğunluğu malfettoları iblis olarak görür ve onlardan korkarlar. Adelina yaşadıklarına daha fazla dayanamaz noktaya gelince evden kaçmaya karar verir fakat işler umduğu gibi gitmez ve kendisini Engizisyon tarafından yakalanmış ve ardından da herkesin gözü önünde yakılmak üzere bir kazığa bağlanmış halde bulur. Engizisyonun başındaki Teren bütün ülkeyi malfettolardan temizlemeyi kafasına koyan bir karakter. Ve saf kötülerden. Üstelik kendisi bana göre en ikiyüzlü karakter. Okuyanlar neden böyle düşündüğümü daha iyi anlayacaktır.


Adelina yakılacağı sırada Genç Elitlerden oluşan Hançer Cemiyeti onu kurtarır. Bundan sonrasını da anlatmak için delice bir istek duysam da siz okuyarak öğrenin :')


Kitabın genel havasında bir kasvet bir kötülük var. Bunun nedeni de bana alırsa çoğu bölümün kendi içinde bile ne yapacağını kestiremeyen Adelina'nın ağzından anlatılmış olması. Onun kötülük ve kasvetini hissedebiliyorsunuz. Kötü diyorum ama ben Adelina'a çoğu zaman üzüldüm. Onun böyle olmasında hiç bir suç bulamadım. Ona kızamadım. 17 yaşında bile olmayan, sadece kötü şeyler yaşayarak büyümüş bir kız daha farklı davranamazdı bence.


Raffaele başlarda çok sevdiğim bir karakterken şuan ona karşı ne hissedeceğimi bilmiyorum. Sonlarda olan bir şey var ki hiç beklemiyordum. O yüzden kendisi hakkında hislerim allak bullak oldu. Diğer kitaplarda iyice oturur diye düşünüyorum. Fakat bir sorun var ki DEVAMI NE ZAMAN ÇEVİRİLECEK :'( Yürek yangın yeri :'(








5 yorum:

  1. Ben de Marie Lu ilk efsane serisini okudum ve hayranı oldum şimdide genç elitler, gül cemiyetini ve warcross'u okudum gayranlığım tavan yaptı keşke başka kitaplarıda olsa da türkçeye çevrilse gece yıldızını okumaya kıyamıyorum bakalım ne kadar daha dayanıcam 😀

    YanıtlaSil
  2. Bu Raffaele kadın mı erkek mi hiç anlamıyorum :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Erkek erken çok yakışıklı bir genç diyor kitapta hiç mi okumadınız

      Sil
  3. Ama bazı yerlerde kız gibi yazılmış

    YanıtlaSil

back to top