Ben geldiiim, işte ilk gerçek yazımla karşınızdayım :)
Bu ay dolu dolu geçti benim açımdan. Çünkü tam olarak 16 kitap bitirdim. Ve içlerinde bol miktarda beğendiğim 5'leri dağıttığım kitaplar oldu :) Fotoğrafta okuduğum kitapların sadece 13 tanesi var. Çünkü diğerleri elimde değil ne yazık ki. Bu yazımda okuduğum kitaplardan kısa kısa bahsetmek ve verdiğim puanları yazmak istiyorum. Kitapları okuduğum sıralamaya göre paylaşacağım. Ve kitapların konusuna çok girmeyeceğim, çünkü zaten yeterince kitap var çok uzun olmasın kimse sıkılmasın :D
Bu ayın ilk biten kitabı Yandaş oldu. Bu kitabı nasıl anlatırım ne derim inanın bilmiyorum. Çoğu kişinin spoiler yediği bu seriyi ben spoiler yemeden bitirebildim :) Kitabın sonunda boğazımda koca bi yumru vardı. Benim açımdan yıkıp geçen bi son olmuştu. Kendime gelmem biraz zaman aldı. Hala okumadıysanız distopya sevenlere bu seriyi kesinlikle öneriyorum.
Uyumsuz serisini bitirdiğim gibi yan kitap olan Dört'ü okudum. Yandaş'ı okurken Tobias'ın ağzından anlatılan kısımları ne kadar sevemediysem bu kitapta bi o kadar sevdim. Bir yan kitap olarak benim çok hoşuma gitti. Çünkü sadece öbür kitaplarda olanları başka bi açıdan anlatmadı, aynı zamanda akılda kalan sorulara da cevap verdi.
Balans, Alex & Fiona serisinin ilk kitabı. Ben kitabı e-book olarak okudum ve iyi ki öyle yaptım diyorum. Çünkü pek sevemedim. Diğer iki kitabını da okuyacağımı pek sanmıyorum. Kitapta vampir kurt kıza aşık oluyor ve onların başından geçenler anlatılıyor. Ama vampirimizin daha ilk gördüğü andan kıza sevgilim, aşkım demesi bana çok itici geldi. Yine de yarım bırakmak istemedim belki sonradan severim diye fakat sevemedim. Ama buna rağmen kolay okunan bi kitap oldu, zaten ince bi kitap. Bu arada ben kitaba instagram üzerinden 2,5 vermiştim. Fakat artık buçuklu puanlara son :D
Ya ama ben şuan buraya gözlerini kapamış maymun emojisi koymak istiyorum :D Ben bu kitaba bayıldım. Normalde tarihi aşk çok fazla okumam yani okumazdım. Ama bu kitaptan sonra okuyacağım kesin :) Bu kitap Bridgerton Serisinin ikinci kitabı. Ben kitabı aldığımda seri olduğunu bilmiyordum fakat zaten 8 kitabın her birinde başka bir kardeşin hayatını anlattığı için ilk bunu okumam sorun olmadı.
Ve Antony ! Ah Antony! Kitap bittiğinde evin içinde bana da bi tane Antony lütfen diyerek gezdim :D
Bu kitabı gerçekten çok severek ve hissederek okudum. Bence okumadıysanız sizde okuyun tavsiyemdir.
Kusursuz Kimya, nerdeyse herkesin D&R'ın 5 TL kampanyasından nasiplendiği bi kitap :D
Ve iyi ki almışım diyorum şimdi. Çünkü çok severek okudum. Daha uzun olmasını diledim. Çünkü içinde Meksikalılar var :D Ve karşınızda da Meksikalılara karşı ayrı bi sempati besleyen bir adet Irmak. Bu yüzden bu kitap beni bir hayli mutlu etti. Hele de Alejandro! Kitap öyle abartılacak bi konuya ya da dile sahip değildi. Ama kendisini okutuyordu, ben çok severek okudum. Bunda Meksikalı parmağı da olabilir bilemiyorum :D
İşte size bir diğer harika kitap. O kadar severek okudum ki anlatamam. Kitabın arka kapağında bir yorumda 'mükemmelliğin kıyısında' diye bahsedilmiş bu kitap için. Kesinlikle benim içinde mükemmelliğin kıyısında. Kitabı hep bi huzursuz okudum kötü şeyleri hisseder gibi. Sonlara doğru artık dayanamadım ağladım. Fakat yazar öyle bi son yazmış ki sayfaya bakakaldım. Ağlarken birden gülmeye başladım :) İkinci kitabı sabırsızlık ile bekliyorum.
Bu kitap benim için biraz hayal kırıklığı oldu. Sonuna kadar her şey güzeldi severek okudum ama sonlara doğru kurguya öyle saçma bir şey eklendi ki neden canısı neden ya diye söylenip durdum. Bir yerden sonra katil tahmin edilmesine rağmen kitap güzel ilerleyen bi kitaptı. Ama dediğim gibi sonradan ortaya çıkan olaylar kitabın puanını benim gözümde düşürdü. Keşke farklı bi son yazılsaydı dedim.
Bu kitaba ba-yıl-dım. Gülerek ve söverek okudum. Ama keşke kitap orjinal adı ile kalsaydı. Çünkü kitap tamamen ismini yansıtıyordu. 'Love Like The Movies' tam olarak bu kitaba uygun bir isim. Kitap gerçekten filmlere benzeyen bi romantizm içinde ilerliyor. Kitabın içinde bir sürü romantik komedi filmi ismi verilmiş ve hepsini o kadar merak ettim ki en yakın zamanda izlemeyi planlıyorum. Kensington'da acayip kendimi gördüm ve bütün kızların da kendini göreceğini düşünüyorum :) Onun filmlerdeki gibi bi aşk isteyişi tamemen benim kitaplardaki gibi bi aşk isteyişim ile aynıydı :) Romatik komedi seviyorsanız ve mutlu son istiyorsanız bu kitabı okuyun :)
Keskin Şeyler insanın psikolojisini alt üst eden bi psikolojik gerilim gerçekten. Baştan sona hep içimde bi sıkıntı ile okudum. Çok güzel bi kitaptı son sayfalara kadar katili tahmin ettiğinizi sanırken bi anda her şey öyle bi değişiyor ki hem kitabın şokunu atlatamıyorsunuz hemde üstünüze çöken sıkıntıyı. Fakat kitapta beni rahatsız eden şeylerde vardı. 13 yaşında çocukların ot kullanıp, alkol alması, birbirlerinin kucaklarında gezmesi çok normal bi şekilde anlatılmış. Onun dışında kitabın zaten psikolojik açıdan rahatsız edici bi havası var. Bu tarz kitaplar seviyorsanız okuyabilirsiniz.
Nedendir bilmem bu kitaba çok büyük bi beklenti ile başlamıştım. Sanırım Yekta Kopan'ı çok merak ettiğim için böyle oldu. Fakat kitaptan umduğumu hiç alamadım. Kısa, kolay okunuyor, çabuk bitiyor. Ama o kadar. Müzeyyen karakterini sevemedim. Karakteri gözümde canlandıramadım bile. Bu kitap ne yazık ki bana hitap etmedi. Yine İnstagramda 2.5 verdiğim bir kitaptı.
Bu ayın en eğlenceli kitabı Sır Tutabilir Misin :) Emma'nın itiraflarını okurken o kadar eğlendim ki anlatamam. Canınız sıkkınsa kesinlikle size iyi gelecek bir kitap. Karakterlerin hepsi harika. Kerry pisliği hariç- okurken onu öldürmek isteyeceksiniz-
Emma harikaydı gerçekten. Sophie Kinsella'nın diğer kitaplarını da bi an önce alıp okumak istiyorum artık.
Duman ve Kemiğin Kızı, kurgu olarak o kadar güzel bir kitap ki. Sıradan melek şeytan kitaplarının dışına çıkılmış ve işin içine harika bulduğum kimeralar girmiş. Kitabı okurken başlarda sıkıldım, çeviriden mi yoksa yazarın dilinden mi bilemiyorum ama başlarda bazı paragraflarda ne demek istediğini anlamak için tekrar tekrar okudum ve bu beni rahatsız etti. Ama son 200 sayfada falan her şey birden güzelleşti. Kitap acayip akıcı bi hal aldı. Kitaba daha rahat adapte oldum ve bir çırpıda bitti. İkinci kitabı bi an önce alıp okumak istiyorum gerçekten.
Bu nasıl bir son ya ? Çıldırdım resmen okurken. İnsan insana bunu yapar mı vicdansızın kızı. Çok üzdün Holly.
Kitap gerçekten muhteşemdi. Bir çok kişi fantastik kısımları katmasaydı keşke demiş ama kesinlikle katılmıyorum. Bu kitap böyle güzeldi. Aşklarını içimde hissettim resmen. Noah ve Poppy'i okurken öyle çok gülümsedim ki. Ama o sonlar. O sonlar beni mahvetti. Bu kitabı okuyun diyorum başka bir şey demiyorum.
Beni hayal kırıklığına uğratan bir diğer kitap. Ama bunun sebebi sanırım benim üçüncü kişi ağzından anlatılan kitapları sevemiyor oluşum. Çünkü kitabın kurgusunu sevmiştim. Ve büyük bi beklenti oluşmuştu bende. Ama okurken üçüncü kişi ağzından rahatsız oldum. Konuşmaları takip etmek için bu Owen bu Lucy diye parmağımla gezdim sayfada :D
Yani konu güzel olsa da yazarın anlatımı sıkıcı geldi bana. O yüzden pek severek okuduğumu söyleyemem.
Bu ayın son kitabı Kırmızı Kahverengi Defter. Bu kitapla ilgili çok yorum yapmayacağım. Bu kitap Nilgün Marmara'nın defterlerinden, günlüklerinden ve yazılarından yapılan bir derleme. İçinde kendi el yazısıyla yazdığı kısımlarda bulunmakta. Kitabın çok fazla yoruma açık olduğunu düşünmüyorum. Çünkü tamamen yazarın bi kaygı gütmeden kendisi için kaleme aldığı iç dökmeler bunlar. O yüzden bu kitaba puanda vermeyeceğim.
Eveeet, buraya kadar okuduysanız gerçekten kocaman teşekkürler sunarım size :) Umarım beğenerek okuduğunuz bir yazı olmuştur, yorumlarınızı bekliyorum.
Görüşmek üzere :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder