21 Ağustos 2015 Cuma

Kitap Yorumu | Ölmek İçin On Üç Sebep- Jay Asher

Orjinal Adı: Thirteen Reason Why 
Türkçe: Ölmek İçin On Üç Sebep 
Yazarı: Jay Asher 
Yayınevi: Artemis 
Sayfa Sayısı: 312


Geleceği stop tuşu ile durduramazsınız.
Geçmişi geri saramazsınız.
Sırrı öğrenmenin tek yolu
... play'e basmak.

Hannah Baker ölmeden önce birkaç kaset doldurmuştu. İntiharının nedeni olarak gördüğü kişilerin adları bu kasetlerde gizliydi. ClayJensen, Hannah'nın doldurduğu kasetlerle ilgili hiçbir şeye karışmak istemiyordu. Hannah ölmüştü. Sırları da onunla birlikte gömülmeliydi. Ancak Hannah'nın sesi, Clay'e kasetlerde onun da adının geçtiğini söyledi. Clay gece boyunca kasetleri dinledi. ... Öğrendiği şey, hayatını sonsuza dek değiştirecekti. ClayJensen'ın ilk aşkının son sözleri.





Bu kitap bittikten sonra göğsüme öküz oturmuş gibi hissettim. İnanın ki abartmıyorum. Gerçekten kocaman bir şey geldi göğsüme oturdu. Kitabın kapağını kapadıktan sonra uzun süre etkisinden çıkamadım. Bu kitap o kadar derin ve o kadar güzel ki anlatmamın imkanı yok. Kitapla ilgili düşüncelerimi söylemeden önce kısaca konusundan bahsetmek isterim.

Hannah Baker intihar etmeden önce intihar etmesine sebep olarak gördüğü insanların adlarını içeren bir kaset doldurmuştu. Clay Jensen kasetler eline geçtiği andan itibaren bir gece içerisinde bütün kasetleri dinledi ve bütün her şeyi kasetler sayesinde, Hannah'nın sesi sayesinde oda öğrendi. Kitap tamamen bu kasetlerde Hannah'nın anlattığı olaylar ve o anlarda hissettiği duygular ile Clay'in dinlerken hissettiği duyguları iki farklı bakış açısıyla anlatarak başlıyor ve bitiyor.


Şimdi yorumuma gelecek olursam bu kitap bana göre herkesin okuması gereken bir kitap. Sonuçta hangimiz bu hayattan bıkıp ölmek istiyorum demedik ? Kendimizi kandırmayalım. Yaşımız kaç olursa olsun bunu hepimiz dedik. Kendimize ölmek için sebepler bulduk. Belki on üç sebep bulmadık ama en az bir sebep bulduk. 

Kitabı okurken kendimi hem Hannah, hem de Clay'in yerine koymadan duramadım. Hannah olduğum anlarda derin bi kasvet yaşadım. Ben ne yapardım acaba diye düşünmeden edemedim. Hem onun kadar korkak olup hemde onun kadar cesur olabilir miydim, bilemiyorum. Clay olduğum anlarda ise çok derin bi üzüntüye hapsoldum. Düşünsenize sevdiğiniz insanın öldükten sonra bıraktığı kasetler bir gün kapınıza geliyor ve siz o kasetleri dinlemeye başladığınızda karşınızda aşık olduğunuz insanın sesini duyuyorsunuz, onun kendini neden öldürdüğünü dinliyorsunuz. Bunu düşünürken bile tüylerim diken diken oluyor. Birde yaşadığımı hayal edemiyorum. İnsanlar olarak hepimiz kendimize öyle odaklanmışız ki hareketlerimizin başka insanların hayatını ne kadar etkileyeceğini göremiyoruz bile. İşte o yüzden bu kitabı alın okuyun. Belki o zaman hepimiz hareketlerimizi bir kere olsun düşünerek yaparız.






Vazgeçen birini dinliyorum. Tanıdığım biri. Hoşlandığım biri.Dinliyorum. Ama yine de çok geç kaldım.

Sanırım olay bu. Kimse, diğer insanların hayatını ne kadar etkilediğini bilmiyor. Çoğu zaman hiçbir fikrimiz yok. Ama yine de şartları zorluyoruz..

Etrafta epeyce ruh hastası var Alex -ve belki ben de onlardan biriyim- fakat olay şu, eğer insanlarla dalga geçersen, diğerleri bunun yüzünden bir şeyler yaptığında, bunların sorumluluğunu alman lazım. 







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

back to top