Türkçe: Silber
Seri Adı: Rüyalar Kitabı-1
Yazarı: Kerstin Gier
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 400
Rüyaların gizemli ülkesine, merak uyandıran bir yolculuk...
Kertenkele tokmaklı, gizemli kapılar; konuşan taş heykeller ve elinde baltasıyla, delirmiş bir bakıcı... Liv Silber'ın rüyaları son zamanlarda epey tuhaflaşmıştır ve içlerinden biri fazlasıyla kafasını kurcalamaktadır. Bu rüyada geceyarısı dört çocuğun gizemli ve karanlık bir ayin gerçekleştirdiği bir mezarlıktadır. Üstelik Liv bu dört genci normal yaşamında tanımaktadır çünkü Grayson ve üç arkadaşı gerçekten vardır.
Liv kısa süre önce bu dört gencin okuduğu okula kaydolmuştur ve aslında hepsi iyi çocuklardır. Mezarlıktaki geceden daha korkutucu olan, arkadaşlarının Liv'in rüyada söylediği ancak gerçek hayatta hiçbir şekilde sözünü etmediği şeyleri bilmesidir. Çocukların bunu nasıl öğrendiğini çözmek ise, bilmeceleri çok seven Liv'in uzak duramayacağı kadar çekici bir gizemdir...
"Okurları kesinlikle memnun edecek. Dört yüz sayfa yetmiyor ama neyse ki devamı yolda."
-Karin Wehrheim-
"Aşırı eğlenceli, aşk dolu, gizemli bir rüya."
-Brigitte-
"Sempatik ve özgüvenli başkahramanıyla hassas ilk aşklara dair merak uyandırıcı bir roman. Daha ne olsun ki?"
-Stefanie Leo-
Ben çoğunluk gibi bu yazar ile Aşk Tüm Zamanlar İçinden Geçer serisi ile tanışmadım. Seriyi aşırı derecede almayı istesem de bir türlü alamadım. O yüzden bende hazır daha sadece ilk kitap çıkmışken Silber ile bu yazarı tanımak istedim. Ve yazarın dilini inanılmaz sevdim. Çocukluğuma döndürdü sanki beni. O zamanlar okuduğum macera kitaplarını okur gibi bi heyecanla okudum. O kadar tatlı geldi ki resmen hiç bitmesin istedim.
Kısaca konusundan bahsedecek olursam; Liv ve Mia Silber annesinin mesleğinden dolayı sürekli oradan oraya taşınmışlar yıllarca. Yine böyle bir taşınma sonunda kendilerini annesinin sevgilisi ve onun iki çocuğuyla birlikte yaşarken buluyorlar. Taşınmadan önceki tanışma yemeğinde Liv üzerine içecek döktüğü için yeni üvey kardeşi Grayson ona kazağını veriyor. O gece Liv kazakla uykuya daldıktan sonra tuhaf olaylar başlıyor. Liv rüyasındaki bir kapı sayesinde hiç görmediği yerlere gidip, hiç duymadığı şeyleri duymaya başlıyor. Ama bu rüyalarda yalnız değil ve olaylarda sadece bununla kalmıyor.
Kitabı bitirdiğimde artık rüyalarımda kendi kapımı arayacağım dedim kendime. Ama merak ediyorsanız hala bulamadım :)
Düşünsenize hepimizin rüyalarımıza açılan birer kapısı var. Kapını şifreler ve bilmeceler ile koruyorsun. Ve insanlar sen izin vermedikçe o kapıdan içeri giremiyorlar. Sonuçta bu bir rüya.Ve insanlar en ilginç şeyleri rüyalarında yapıyorlar :)
Kitaptaki her karakteri ayrı ayrı sevdim neredeyse. Birkaç istisna tabiki her kitapta olduğu gibi bunda da var :) Ama Mia ve laflarına bayıldım. O kadar harika laf sokmaları vardı ki. Okurken kahkaha attım. Liv'in meraklı oluşu, her şeye atlayışı bunları bile sevdim bu kitapta. Hele Henry. Kesinlikle 18 yaşında olsaydım ona aşık olurdum, ama bana biraz küçük kaçıyor :D
Ve belirtmeliyim ki Pegasus harika bir kapak tasarımı yapmış. Gerek dış cilt, gerek iç cilt olsun inanılmaz güzel olmuş. Beni tek rahatsız eden iç cildi yaparken kağıt gibi bir doku kullanmış olmaları çünkü kitabın köşeleri anında soyuldu :( Ama yinede tasarım olarak çok güzeldi.
Kesinlikle okuyun, baya baya tatlı bir kitap sizi bekliyor.
Kitaba yeni başladım ben de eğlenceli gidiyor şimdilik senin yorumunu görünce iyice heveslendim okumaya gidiyorum 😁 Dediğin gibi dış cildinin kenarları hemen soyuluverdi bitazcık kötü olmuş ama neyse :D
YanıtlaSilKesinlikle çok güzel bi kitap :) Benim iç ciltte yani kitabın kendi kapağında soyulmalar oldu tam köşelerde ama yapacak bir şey yok :) İyi okumalar :)
Silokurken çıkarıp özenli davranırsanız cilt yıpranmıyor
YanıtlaSil