1 Ağustos 2015 Cumartesi

Kitap Yorumu | İki Hayat Arasında- Jessica Shirvington

Orjinal Adı: Between The Lives
Türkçe: İki Hayat Arasında
Yazarı: Jessica Shirvington
Yayınevi: Yabancı
Sayfa Sayısı: 320



Mükemmel hayat mı?
Yoksa mükemmel aşk mı?
Sen seç.
Sabine herkes gibi değildi. Kendini bildi bileli, iki hayatı vardı. Her yirmi dört saate bir değişim geçiriyor ve her günü iki kere yaşıyordu. 
Mükemmel Hayat.
Wellesley'de, Sabine istediği her şeye sahipti; cazibeli arkadaşlar, şık kıyafetler, başarılı bir okul yaşamı, herkesin birlikte olmak istediği bir sevgili ve göz kamaştırıcı bir gelecek...
Mükemmel aşk.
Roxbury'de Sabine'in bambaşka bir hayatı vardı; maddi zorluklar çeken bir aile, serseri arkadaşlar ve sırrı ortaya çıktığında başına gelen korkunç olaylar...Ama sonra Ethan'la tanıştı. Yakışıklı ve ilgi çekiciydi; üstelik Sabine, daha önce hiç kimse için böyle şeyler hissetmemişti.
Tüm istediği tek bir hayat yaşamak olan Sabine, bu nihayet mümkün gibi göründüğünde, amacına ulaşmak için bir dizi tehlikeli deney yapmaya başlamıştı. Ama kendisine inanan tek adamı ve geri kalan her şeyi riske atmayı göze alabilecek miydi ?



Sabine, doğduğu andan itibaren iki hayatın içinde yer almaktaydı. Bir gün Wellesley'de zengin şımarık bir kız rolüne bürünen Sabine varken, ertesi gün Roxbury'de serseri arkadaşlarıyla olduğu sıradan bi ailenin kızı rolüne bürünen bir Sabine vardı. Her gün gece yarısı olduğunda Sabine öteki hayatına geçtiği 'Değişim' olarak adlandırdığı süreci yaşamaktaydı. Ve bundan kurtulmak istiyordu. Bir gün Roxbury hayatında kolu kırıldığında o kırığın diğer hayatına geçmediğini farkettiği zaman içinde bi umut belirdi. Acaba tek bi hayatı yaşaması mümkün müydü? 


Kitap o kadar güzel anlatılmış, her şey okuyucuya o kadar güzel yansıtılmış ki bayılarak okudum bu kitabı. Kitabı aldığımda tek bildiğim şey kızın iki farklı hayat yaşadığıydı. Arka kapağı bile okumadan, yorumları okumadan sadece beğeniler doğrultusunda gözüm kapalı almıştım kitabı. İyiki de almışım. Bu ay okuduğum en iyi kitaplardan birisiydi gerçekten. Bu kitapta kelimelerden daha fazlası var.

Sabine, iki hayatında da o kadar bambaşka insanlardı ki tek ortak yanları isminin aynı kalmış olmasıydı. İki hayatında da üstünden kalkması gereken zorluklar vardı. Wellesley'de kardeşleriymiş gibi davranmayan Sabine'in hayatını beğenmeyen iki abi, ve sevmediği öperken bile saniye saydığı çok yakışıklı herkesin bayıldığı bir sevgili. Roxbury'de eczacı anne baba, ailesinin onaylamadığı serseri arkadaşlar, her şeyden çok sevdiği bir kız kardeş ve hayatına bi anda giren Ethan... ETHAN. İşte Irmak burada yine bir karaktere aşık olur sayın seyirciler. Ethan'a nasıl bayıldığımı size anlatamam. Sabine'e inanan tek insan Ethan oldu. Her gece öbür hayatına geçeceğinde ona sorular vererek, döndüğünde bana bunların cevaplarıyla gel diyerek ona inandığını gösterdi. Ethan'ın neden bu kadar kolay inandığını ise kitabı okuyarak öğrenin. Spoiler vermemek için kendimi ne kadar zor tutuyorum bir bilseniz :D



İki Hayat Arasında, o kadar akıcı o kadar güzel bir kitap ki. Okurken iki hayatı yaşamak mümkünmüş gibi hissettirdi. Ve acaba ikinci Irmak şuan hangi şehirdedir diye düşünürken buldum kendimi. 

Son 5 sayfam kala 'sonunun böyle olacağı belliydi zaten ya' diye gözlerim dolu dolu söylendim. Sonra o 5 sayfada tokat yemiş gibi oldum. ALLAHIM O NE MUHTEŞEM BİR SONDU ÖYLE. Evde ordan oraya neden bunun ikinci kitabı yok neden neden diye koşturdum. Bu kitabı kesinlikle alıp okuyun. Sonra sizde benim gibi 'seri olmalıydı neden seri değil neden o sonu anlatan yeni bir kitap yazmıyor yazar' diye ortalıkta dolanın. 


'İki hayatım vardı ama yinede sadece bir hayalettim.'


'Buradayım.Seni bırakmayacağım. Burada olduğum sürece, söz veriyorum. Seni bırakmayacağım.'

'Eğer bu dünyadan gidersem kim onunla ve bizimle ilgili harika olan her şeyi hatırlayacak ?'




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

back to top