Eylül Ayında Okuduklarım

Bu ay genel olarak oldukça güzel kitaplar okudum. Toplamda 11 kitap ve 2 manga ile ayı kapadım. Ölmek İçin 13 Sebep'i yanlışlıkla koymuşum sonra da yeniden çekmeye üşendim valla :)

Kısa kısa kitaplardan ve verdiğim puanlardan bahsedeyim biraz.

Cinder bu ay çok çok severek okuduğum kitaplardan birisi gerçekten. Serinin devamını oldukça merak ediyorum. Cinder yorumum için buraya tık tık :)



     

Bir kedi aşığı ve kedi annesi olarak büyük ümitlerle başladığım bu kitap ne yazık ki benim için hayal kırıklığı oldu. Konuşma içermemesi ince olmasına rağmen beni bunalttı. Kitabın vermek istediği mesaj ne kadar güzel olursa olsun yazarın anlatımından kaynaklı olarak beni sıkan bir kitap oldu. Instagram üzerinden bu kitaba puan vermemiştim. Ama burada puan verecek olursam 2 olur bu en fazla.


         

Tutku oyunları sonu ile beni şaşırtan bir kitap oldu gerçekten. Serinin devamını merak ediyorum şuan. Tutku Oyunları yorumum için buraya tık tık :)




     

Bu ay okuduğum en iyi kitaplardan birisi de Her Şey Ben Yaşarken Oldu.Herkese tavsiye ettiğim bir kitap. Kitabın yorumu için buraya tık tık :)



      ,
       

Seninim, @kitaplarinkiyisinda olarak turunu yaptığımız bir kitap. Kolay okunan, bir günde biten bir kitaptı. Karakterleri sevdim, kitabı da sevdim. Ama çok basit geldi. Sanki her şey bi anda oldu bittiye gelmiş gibiydi. Reading Slumptaysanız sizi bundan kurtarabilecek bir kitap olduğunu söyleyebilirim.




       

Marslı, bu ayın favorilerinden kesinlikle. İnanılmaz severek okudum. Bu kitapla ilgili ve hatta film ile ilgili bi yazı gireceğim. O yüzden buraya çok fazla bir şey yazmıyorum.





       

Bu ay okuduğum bir diğer harika kitap. Size bu ay muhteşem kitaplar okuduğumu söylemiştim ne yapayım :) 
Baskısıyla, içindeki fotoğraflarla, kurgusuyla her şeyi ile harikaydı bu kitap. Kitapla ilgili bir yazı girmeyi düşünüyorum.





      

Bu ay birde kendime favori yazar edindim. Stefan Zweig kesinlikle bundan sonra favori yazarlarımdan birisi. İlk olarak Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu'nu okudum ve beni çok etkiledi. Instagramda beni takip edenler görmüştür zaten. Bir çok kişiye aldırıp okuttum bu harika kitabı. Eğer bu yazıyı okuyorsanız sizde gidin alın ve tek taraflı bir aşkın nasıl can yakıcı olabileceğini okuyun.
Daha sonra da herkes tarafından bilinen Satranç kitabını okudum. Yine muhteşem bir dille yazılış bir kitaptı. Su gibi akıp gitti. İnsanın asıl rakibinin kendisi olduğunu öyle güzel anlatmış ki bu kitap. Ve bu kitabın beni çok etkilemesinin bir diğer nedeni de Stefan Zweig ve eşinin bu kitabı yazdıktan bir kaç ay sonra intihar etmiş olması. Bir veda mektubu da sayılır yani bu kitap bana göre. Okuyun, okutun. İkisine de puanım 5.  
    

Severek okuduğum bir kitap oldu Kor Adası. Zaman geçmiş ve günümüzün harmanlanmasını oldum olası severim. Bu kitap yorumum için buraya tık tık :)








      

Son Kurtadam @kitaplarinkiyisinda tur kapsamında okuduğum bir diğer kitap. Kitaba inanılmaz bir beklenti ile başlamıştım belki de bu yüzdendir hayal kırıklığına uğradım. Bi kere en başta yazarın dili çok ağırdı ve bu beni çok yordu. Okurken yorulduğumu hissettim. Ve ayrıca bu kitap bir hikayeden ziyade kurtadam olma durumunu anlatıyor bana göre. Buna beni biraz sıktı. Ama buna rağmen çok fazla cümlenin altını çizdim. Kitaptan çok güzel alıntılar vardı ve bazen durup düşünmenize neden oluyordu. Tavsiye eder miyim sanmıyorum. Bana göre okumasanız da bir şey kaybetmezsiniz.


      

Death Note 3-4 ü okudum son olarak. Onların fotoğrafını çekmeyi unuttuğum için ilk iki cildin fotoğrafı ile idare edeceğiz :)
Yine çok güzeldi. Ve dördüncü cilt öyle bi yerde bitti ki devamını almak için çıldırıyorum adeta. Bu mangayı okuyun yahu!



     








Buraya kadar okuduysanız teşekkür eder, bol kitaplı günler dilerim :)