10 Ekim 2015 Cumartesi

Kitap Yorumu | Tersyüz- Amy Harmon

Orjinal Adı: Making Faces
Türkçe: Tersyüz     
Yazarı: Amy Harmon     
Yayınevi: Yabancı     
 Sayfa Sayısı: 376



"Tersyüz bize modern yaşamın unutturduğu duyguları hatırlatıyor. Güzellik sadece yüzeysel olabilir ama bu hikâye ta içinize işleyecek ve uzun süre aklınızdan çıkmayacak."
-A Love Affair With Books -

"Zaman zaman sizi neye uğradığınızı şaşırtan bir kitap okursunuz. Bu kitap benim için tam olarak böyleydi. Bugüne kadar okuduğum en güçlü hikâyeydi ve bana inanın, çok çok fazla kitap okuyorum. " - Holly Kelly, Rising kitabının yazarı.-

"Hiçbir Çirkin, Ambrose kadar yakışıklı, hiçbir Güzel de Fern kadar naif olmamıştı! Tersyüz sizi toplum yargılarının ötesine götürerek, yaralı ve genç kalplerin bir attığı bu duygusal hikâyeyle içine çekecek." -Romancekolik-

"Tersyüz, sevginin, arkadaşlığın, kaybetmenin ve hayata dair ikinci bir şansın, duygusal, yürek burkan ama aynı zamanda içinizi ısıtacak, kolay kolay unutamayacağınız öyküsü."
-Tuğçe'nin Kitaplığı-

Ambrose Young okulun en çekici çocuğu ve kasabanın yıldız güreşçisiydi. Uzun boylu ve yapılı bir vücudu, omuzlarına değen saçları ve yakıcı gözleriyle aşk romanlarının kapaklarını süsleyebilecek kadar yakışıklıydı. Fern Taylor bunun farkındaydı ve Ambrose Young'a âşıktı. Belki de bu kadar yakışıklı olduğu için Fern asla onunla birlikte olabileceğini düşünmemişti. Ta ki her şey tersyüz olana ve Ambrose'un eski yakışıklılığından eser kalmayana kadar… Tersyüz, beş genç adamın küçük bir kasabadan kalkıp savaşa gidişinin ve içlerinden sadece birinin geri dönüşünün hikâyesi... Hayatı, benliği, güzelliği kaybetmenin hikayesi... Bir kızın, yıkılmış bir çocuğa ve yaralı bir savaşçının, sıradan bir kıza olan aşkının hikâyesi... Kalp kırıklığının üstesinden gelen bir arkadaşlığın ve bilinen kalıpların dışına çıkan bir kahramanın hikayesi... Tersyüz, hepimizin içinde biraz iyiliğin biraz da kötülüğün olduğunu keşfettiğimiz modern çağın Güzel ve Çirkin'i...
(Tanıtım Bülteninden)




İnanın şuan nereden başlayacağımı bilmez bir haldeyim. Hani böğrüme öküz oturdu tabiri vardır ya. Bu kitabı bu cümle çok iyi anlatır bence. Çünkü kitabı okurken de bittiğinde de o böğrüme oturan öküzü hatta fili hissetmeye devam ettim. Boğazımda bir düğümle okudum kitabı.Her sayfayı okurken orada yaşanan her duyguyu yaşıyor gibi içimde hissettim. Yazar duyguları karşı tarafa geçirmeyi o kadar güzel başarmış ki.
Karakterleri o kadar sevdim ki anlatamam. Bailey, Fern ve Ambrose üçlüsüne bayıldım. Bailey'nin hastalığına rağmen o yaşam enerjisi o muhteşem karakteri. Sanırım gelmiş geçmiş en iyi karakterlerden birisi Bailey. En azından benim için öyle. Fern'in kendisini çirkin bulmasına rağmen aslında kimsede olmayan muhteşem bir güzelliğe sahip oluşu. Ambrose'un bana göre kusursuz ve muhteşem oluşu. Hepsini çok ama çok sevdim.
Bir insan güzel yada yakışıklı olduğu için mi sevilir ? Yoksa kalbinin güzelliği, seni eğlendiriyor olması, sana huzur vermesi daha mı önemlidir ? Bir çok insan dış görünüşün aldatıcı cazibesine kapılır. Ama asıl önemli olan kitaplarda da olduğu gibi dış görünüşü değil içinde yazanlardır. Çünkü kitabı kitap yapan içindeki satırlardır. Tıpkı insanı insan yapanın dış görünüş değil de karakter olması gibi. İşte bu kitapta bunu çok güzel bir şekilde görüyorsunuz. Bana göre bu kitap Güzel ve Çirkin uyarlaması değil. Çünkü ben Ambrose'u hiç bir şekilde çirkin olarak düşünemiyorum. Bu bana göre Güzel ve Güzel'in hikayesi.
Fern küçüklüğünden beri Ambrose Young'a aşıktır. Ambrose uzun boylu, yakışıklı, sporcu ve daima göz önünde olan birisidir. Fern ise ufak tefek, telli ve hırçın kızıl saçları ile bir çok insanın güzel bulmadığı kızlardan birisidir. Fern kendisini çirkin ve silik bulduğu için muhteşem yakışıklılığı ile Ambrose'un onu asla sevmeyeceğini düşünerek geçirir yıllarını. Ta ki bir gün Ambrose savaşa gidip savaştan yara almış bir şekilde eve dönene kadar. Fern ve Bailey, Ambrose'u hayata döndürmek için ellerinden geleni yaparlar ve sonunda bu yaralı savaşçı karşısındaki insanların güzelliğine çok fazla dayanamaz.
Bu kitabı alın okuyun gerçekten bayılacaksınız. Onlarla birlikte her şeyi sizde yaşayacaksınız. Arka kapak yazısını okumadan almanızı tavsiye ederim. Çünkü arka kapakta söylenmese daha fazla his uyandıracak bir kısım söyleniyor. O yüzden arka kapak yazısını okumadan sadece alın ve okuyun. Bu kitap hakkında inanın çok fazla konuşmak istiyorum çünkü beni çok fazla etkiledi. Bu zamana kadar okuduğum en iyi kitaplardan birisi olduğunu çok net söyleyebilirim. Zaten bunu yazımdan da anlamışsınızdır :) Tekrar diyorum ALIN OKUYUN!



Buraya kadar okuduysanız teşekkür eder, bol kitaplı günler dilerim :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

back to top